Muhabbet Divanı

Hâce Ahmed Yesevî – Allah Teâlâ Aşıklara Verdi Aşkını

Hâce Ahmed Yesevî - Allah Teâlâ Aşıklara Verdi Aşkını

Hâce Ahmed Yesevî – Allah Teâlâ Aşıklara Verdi Aşkını Şiiri

Allah Teâlâ Aşıklara verdi aşkını,
Şükreden olup tutuşup yandım ben işte,
İki âlem gözlerime haşhaş tanesi,
Görünmedi yalnız Hakk’ı sevdim ben işte.

Cândan geçip yalnız Hakk’ı câna kattım,
Ondan sonra deryâ olup dolup taştım,
Lâmekân-ı seyrederek makâm aştım,
Dünyâ ardında yüzbin talâk koydum ben işte.

Hakk önünde en üstün akıl bile duramaz,
Aşk şiddeti coşsa bir an durmaz,
Kelebek gibi kor hâline gelip kendini bilmez,
Bu sırları Sevgili’den duydum ben işte.

Tarîkatın yollarının ötesi çok,
Temiz aşkını ele almadan yürüyüp olmaz,
Cemâlini görse olmaz gece gündüz uyuyup,
Hiç uyumadan Cemâlini gördüm ben işte.

Tarîkatın yolu çetin sonsuz şaştım,
Başım kurudu Pîr-i Kâmil’e kaçtım,
Pîr eteğin tutup bâtın gözünü açtım,
Rezil olup yollar gezip yürüdüm ben işte.

Tarîkatın yollarıdır çetin azâb,
Bu yollarda nice âşık oldu toprak,
Aşk yoluna her kim girse hâli harâb,
Erenlerden yolu sorup yürüdüm ben işte.

Tarîkatın yollarıdır sonsuz yüce,
Nasîb kılan kuluna oldu yakın,
Zerresine dayanamâz yedi cehennem,
Ey dostlar azîz Cândan doydum ben işte.

Hakikatın anlamına yeten kişi,
Şaşkın tutuşup yanar içi dışı,
Kanlar akar gözlerinden akan yaşı,
Gözyaşımı armağan eyleyip vardım ben işte.

Şeriattır âşıkların efsânesi,
Ârif âşık tarikatın inci tanesi,
Nereye gitse Sevgili’si, evdeşi,
Bu sırları arş üstünde gördüm ben işte.

Aşkın bağını gezmeden âşık olunmaz,
Hakirlik-ağlamaklık çekmedikçe nefsin ölmez,
Bir damlaya râzı olmadan o inci olmaz,
Râzı olup hâs cevherinden aldım ben işte.

Aşk ateşine yanan âşığın rengi uçar,
Âhirete doğru çekip alıp burada geçer,
Burada olan düğümlerini orada açar,
Rasûl dünyâ leştir dedi bıraktım ben işte.

Gerçek âşıkların rengi soluk,
Aynaya göz atsa ondan parlak,
Özü hayrân gönlü vîrân gözü yaşlı,
Kudretine hayrân olup kaldı ben işte.

Allah dedi “Çok ağlasan göresin Beni,
Ağlayıp inlesen kulum deyip söyleyim seni,
Cândan geçip beni isteyen âşık hani…”,
İlhâm geldi gerçek kulağa aldım ben işte.

Gerçek gönülde yananlara Cemâl armağan,
Yalancı âşık yola girse herşey hatâ,
Gerçek âşığın gözü yaşlı bedeni bükük,
Bükük olup yer altına girdim ben işte.

Hakikatli gerçek âşığa armağan vereyim,
Mahşer günü ‘‘Nasılsın’’ deyip hâlini sorayım,
Şefâatçi olup şefâati kendim kılayım,
Rahmetinden ümîd tutup geldim ben işte.

Kul Hoca Ahmed Hakk zikrini söyle dâimâ,
Hakk’dan korkup dinmeden ağla boyuna,
Namâz kılıp oruç tutup her sabâh akşam,
Böyle yapıp murâdıma erdim ben işte.

Hâce Ahmed Yesevî (k.s)


Hâce Ahmed Yesevî – Allah Teâlâ Aşıklara Verdi Aşkını Şiiri
12. Hikmet, Divân-ı Hikmet
Divân-ı Muhabbet
Hâce Ahmed Yesevî Şiirleri

Bir Yorum Bırak