Müminin Feraseti

Cüneyd-i Bağdâdî’nin (kûddise sırruhû) şöyle dediği nakledilmiştir: Mürşidim Seri-i Sakati (k.s) bana,

“Çık insanlara konuş, vaaz ve nasihat et” derdi. Kalbimde insanlara vaaz etmeyi büyük bir iş görüp çekiniyordum. Bu konuda ehliyetli olmadığımı düşünerek nefsimi kınıyordum. Bir gece rüyamda Hz. Peygamber’i (sallallahu aleyhi vesellem) gördüm. O gece de cuma gecesiydi. Bana,

“İnsanlara konuş, vaaz et!” buyurdu. Rüyadan uyandım. Sabahı beklemeden hemen mürşidim Serî-i Sakatî’nin evine geldim, kapısını çaldım. Kapıyı açtı, ben kendisine daha bir şey söylemeden,

“Sana rüyanda, ‘İnsanlara konuş’ denene kadar bizim sözümüzü tasdik etmedin!” dedi

Bundan sonra Cüneyd-i Bağdâdî ertesi gün camide insanlara vaaz vermek için oturdu. Cüneyd-i Bağdâdî insanlara vaaz ediyormuş, diye etrafa yayıldı.

Bir gün bir Hristiyan genç, kıyafetini değiştirerek Cüneyd-i Bağdâdî’nin meclisine geldi, başucunda durarak,

“Ey şeyh! Hz. Resûlullah’ın (s.a.v), ‘Müminin ferasetinden sakının. Şüphe siz o yüce Allah’ın nuru ile bakar’ sözünün manası nedir?” diye sordu.

Cüneyd başını önüne eğdi, biraz düşündü, sonra başını kaldırarak,

“Müslüman ol, İslâm’a girme vaktin geldi!” dedi. Genç de bu feraset ve keramet karşısında gerçeği görüp Müslüman oldu.

Müminin Feraseti
Bir Kıssa Bin Hisse
Cüneyd-i Bağdâdî (k.s)